Seslerin, kelimelerin, sayıların, sembollerin kazanılması, saklanması ve dilin kurallarına uygun olarak kullanılmasını içeren bir süreçtir. Bireyin doğasında dil ile iletişim kurma, isteklerini duygu ve düşüncelerini iletme ihtiyacı vardır.
Dil gelişimi, doğumdan itibaren başlar ve yaşam boyu devam eder. Dil ve öğrenme arasında önemli bir ilişki vardır. Dil, öğrenmeyi kolaylaştırır. Öğrenme sürecinde ise çocuğun dili gelişir. Dil gelişiminde, sesin duyulması ve dili kullanabilecek ortamın bulunması gerekir. Çocuklar, çevresindeki yetişkinlerin konuşmalarını taklit ederek dili öğrenmeye çalışırlar.
Dil gelişiminde ilk dönemler evrensel özellik gösterir. Farklı dilleri konuşan toplumların çocuklarında dil gelişiminin ilk dönemlerinde benzer özellikler görülmüştür. İlk yıllardaki bu evrensellik 18-32 aydan sonra, sosyal sınıf farklılıklarının etkisiyle yok olur. Dilin bir başka özelliği de dil ile kritik yaş ilişkisidir.
Dünyadaki bütün çocuklar, kendi dillerini 2-5 yaşları arasında öğrenmektedir. Çocuklar, benzer dil yeteneği ile doğsalar bile gelişimleri için gerekli ses uyarımlarını alamadıklarında (işitme engelli doğanlarda olduğu gibi) dil yeteneklerinin köreldiği görülmüştür. Konuşmanın olmadığı bir ortamda çocuğun konuşmayı öğrenemediği ortaya çıkmıştır.
İnsan doğuştan konuşma yeteneğiyle doğar. Önce çevresindeki sesleri dinler, zamanla bu seslerin benzerlerini çıkarmaya çalışır. Çocukta önce “Alıcı Dil” adı verilen söyleneni anlama gelişmeye başlar. Söylemek istediklerini sözel yolla ifade etmesi ise “İfade Edici Dil” olarak adlandırılır. Dil gelişimi belli aşamalarda gerçekleşir. Farklılaşmamış ağlama (Refleks ağlamalar yaşamsal sesler) İlk 1 ayı kapsar. Sesleme (fonasyon)evresi olarak da adlandırılır. Ağlama, yeni doğanın temel ses çıkarma davranışıdır. İlk ağlamalar refleks reaksiyonlardır. Hayatın ilk haftasında ağrı ve açlık ağlamaları farklılaşmamıştır. Farklılaşmış ağlama Çocuk doğumdan 1 ay sonra duygusal durumlara göre değişen ağlamalar üretme becerisi kazanır. Ağlama, bebeğin ihtiyacını belirteceği tek iletişim yoludur. İlk 1 ayda memnuniyet sesleri sıkıntı seslerinden ayrılabilir. 1. ayın sonunda bazı anneler bebeğin ağlama şeklinden aç, uykulu, kızgın veya herhangi bir yerinde acı olduğunu anlayabilirler. Ağlama, artık daha belirgin bir iletişim aracı halini almıştır.
İlk aylardaki ağlama, bebeğin ihtiyaçlarını ifade etmede kullandığı tek iletişim yoludur. |
Babbling ( Agulama) 3-8 Ay :Bebeklerin çoğu 3-4 aylıkken ünlü ve ünsüz sesleri üreterek bunları tekrarlamaktan
hoşlanırlar. Buna “Vokal Jimnastik” denir. Bebeğin tekrar etmekten hoşlandıkları sesler baba, ma-ma, de-de gibi seslerdir. İşitme engelli bebeklerde bu sesleri üretebilir. Bu nedenle ilk
aylarda bebeğin işitme engelli olup olmadığı anlaşılmaz. Fakat işitme engelli çocuklar 4
aydan sonraki özellikleri göstermezler.
Tekrarlayan Agulama:
Agulamada çıkardığı sesleri ardı ardına ve sıklıkla tekrar ettiği dönemdir. 6–9. aylarda
görülür.
Jargon Agulama:
Anlaşılmayan bir dilde konuşuyor gibidir. Agulama seslerini kendince bir anlam
taşıyormuş gibi çıkarır. 9–12. aylarda görülür.
Tek Sözcük Dönemi
12. aydan 2. yaşa kadar süren bu dönemde çocuk tek sözcükle adeta bir cümleyi ifade
eder. Örneğin “Anne” kelimesi, “Anne yanıma gel, mama ver, altımı değiştir” anlamına
gelebilir. Diğer bir değişle, çocuk bir kelimeyi bir ilgi durumuna işaret etmek için kullanır.
İkinci yılın başında çocuk duygu ve düşüncelerini tek kelimeyle ifade etmeyi geliştirir.
İki Sözcük Dönemi
2 yaşın ilk aylarından başlayıp 3 yaşa kadar sürer. Artık sözcüklerin birbiriyle olan
ilişkisini keşfetmeye başlamıştır. İki kelimeyi yan yana getirerek farklı anlamları ifade
etmeye başlar. Çocuk ilk önce nesnelerin isimlendirildiğini anlar. Örneğin annesinin elinde
biberonu gördüğünde “Anne mama” der. Süt bittiği zaman da “Süt yok”, “Mama yok”
diyebilir. Bir hareketin belli bir yerde geldiğini kavradığında ise o duruma ait iki sözcüklü
cümleler kurar. Örneğin soba, gördüğünde “soba cıs” diyebilir.
Karmaşık Dil Kullanma Dönemi
2 yaşın bitiminde çocuk iki kelimeyi ifade etmenin ötesindedir. Artık oldukça mantıklı
cümleler kullanmaya başlar. 3 yaşında yaşıyla paralel olarak üç sözcüklü cümleler kurarken
ilerleyen yıllarda yaş sayısına paralel sayıda kelimeler kullanarak cümle kurar. 3 yaşında
“Baba gel buraya.”, “Bana mama ver.”, “Baba atta gidelim.” gibi cümleler kurabilir.
Cümleler açık, fakat gramer yönünden eksik olabilir.2-5 yaş arası çocukların konuşma diliyle
ilgili kuralları öğrendikleri dönemdir.
Dil ve konuşma özrünün birçok tanımı bulunmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığının
konuya ilişkin yönetmeliğinde konuşma özrü “Konuşmanın akışında, ritminde, tizliğinde,
vurgularında, ses birimlerinin çıkarılışında, eklemlenişinde, artikülâsyonunda, anlamında
bozukluk bulunmasına konuşma özrü denir.” şeklinde tanımlanır.
Konuşmanın niteliğini etkileyen her türlü olağan dışı aksaklık konuşma akışının
bozukluğudur.
Dil ve konuşma bozuklukları birçok şekilde ortaya çıkmaktadır.
Dil ve konuşma
bozukluklarını aşağıdaki şekilde sınıflandırmak mümkündür;
- Konuşma Bozuklukları
- Söyleyiş Bozuklukları ( Artikülâsyon Bozuklukları) o Atlama ( Sesin Düşürülmesi) o Yerine Koyma ( Sesin Değiştirilmesi)
- Sesin Eklenmesi
- Sesin Bozulması
- Ses Bozuklukları
- Ses Perdesi Bozuklukları
- Ses Yüksekliği Bozuklukları
- Ses Kalitesi Bozuklukları
- Konuşma Akışındaki Bozukluklar o Acele-Karmaşık Konuşma
- Kekemelik
- Gecikmiş Dil
- Söz Yitimi
- Belirli Dil Yetersizlikleri
Diğer Dil ve Konuşma Bozuklukları
- Beyin Felci ile İlgili Dil ve Konuşma Bozuklukları
- İşitme Bozukluğuna Bağlı Konuşma Bozuklukları
- Yarık Damak ve Yarık Dudakla İlgili Konuşma Bozuklukları
- Zekâ Geriliği, Öğrenme Bozukluğu ve Duygusal Problemlere Bağlı Dil Bozuklukları
- Bilingualizm ve Yöresel Konuşmalara Bağlı Dil Bozuklukları
Nedenleri
Dil ve konuşma problemleri birçok nedenden dolayı görülebilir.
Bu nedenleri şöyle
sıralayabiliriz:
- Konuşma organlarının yapı bozuklukları ( Dudak ve damak yarıklığı, işitme düzeneği sorunları, ağız ve gırtlak yapısındaki bozukluklar, dişlerdeki yapı bozuklukları vb.)
- Merkezi sinir sistemi bozuklukları ( Beyin felci, öğrenme güçlüğü, söz yitimi vb.)
- Nörolojik bozukluklar (parkinson hastalığı, serebral palsi, spina bifida vb.)
- Duyusal yetersizlik ( İşitme kaybı, görme kaybı )
- Olumsuz çevre etmenleri ve taklit
- Güdüleme, uyarım ve teşvik eksikliği
- Travmalar
- Bilişsel bozukluklar ( Zekâ geriliği, down sendromu vb.)
- Duygusal-sosyal-psikolojik problemler ve ilgisizlik (Ciddi duygusal sosyal problemi olan anne-baba ya da çocuk, utangaçlık, dikkat çekme isteği, otizm vb.)
- Bilingualizm (İki lisanlılık)
8 aylık bebeklerde dil gelişiminin desteklenmesi!
- Birçok ebeveynin yaptığı hatalardan biri de şu: Çocuk oyuncağı istediğinde ismini doğru söylemezse vermemek. Bu durumda çocuklar hiçbir şey söylememeyi tercih edip suskunluğa gömülebiliyorlar.
- Çocuğunun söylediği tek bir sözcük birçok anlama gelebilir. Mesela “anne” dediğinde bir sürü şeyi demek istiyor olabilir. “Anne içecek verir misin?” demek istediğini anladığında ona “Anne şimdi sana içecek verecek.” de. Böylece bir dahaki sefere “anne, içecek” diyebilir.
- Çocuğuna her türlü sesi açıkla. Hayvan sesi, araç sesi, müzik vs.
- Mümkün olduğunca çocuğuna sık kitap oku. En sevdiklerini tekrar tekrar oku. Resimli bez kitapları kendi kendine tutmasını, karıştırmasını sağla. Tanıdık objeleri gösterip isimlerini söylemesini iste. Hatırladığında memnuniyetini göster.
- Her yerde, her şeyin ismini söyle (Renkler, objeler, kişiler…).
- İyelik zamirini öğret. “Bu benim elmam, bu senin elman.” gibi.
- Bir davranışta bulunduğunda temel anahtar terimlerin üzerinde durarak tekrarla “Ayşe’nin bir elması var. Evet, Ayşe’nin bir elması var.” gibi.
- Sözel oyunlar oynamasına yardımcı olacak oyuncakları ortalıkta bırak. Mesela kukla. Kuklayı eline takarak ve diğer oyuncakları kullanarak sözlü ifadelerle, hikayeler anlatarak onunla oyun oyna.
2 yaş dil gelişimi
- Daha uzun karmaşık hikayeler oku, çocuğuna masallar anlat.
- Her fırsatta konuşmasına izin ver ve konuşurken onu dikkatle dinle. Konuşmalarında o, bu, ben gibi zamirleri kullanmıyorsa bunları kullanacağı şekilde ona sorular sor.
3 yaşında dil gelişimini desteklemek
- Önce tek tek adlarını sorarak çocuğunun nesneleri tanıyıp tanımadığını anla, sonra da özelliğini söylediğin oyuncakları sana vermesini iste. “Bana kırmızı kovaları ver.”, “Bana büyük arabayı ver.”, “Bana aynı büyüklükte olan topları ver.” gibi.
- Çocuğun yaşıtlarıyla konuşmak ister. Bu nedenle diğer çocuklarla bir arada bulunabileceği ortamlar hazırla. Hem dil gelişimi hem sosyalleşme açısından anaokuluna gitmesi de bu açıdan çok faydalı.
- 3-4 yaşındaki çocuklar resimli öykü kitaplarına bayılırlar. Kitapçıya birlikte gidin ve bırak istediği çocuk kitabını alsın.
- Çeşitli olaylar anlatan resimleri dergiden keserek çocuğunla birlikte kartona yapıştır ve sırayla kartları göster. Ona “Bu çocuk ne yapıyor?”, “Bu çocuk ne tutuyor?” gibi sorular sor. Bu tür dil gelişimini destekleyen oyunlarla çok ileri gideceksiniz, inan.
4-5 yaşındaki çocuklarda dil gelişimi
Çocuğunla konuşurken tam ve düzgün cümleler kur.
Mesela “Onu ver.” demek yerine “Kalemi ver.” de.
- Çocuğunun bıkmadan sorduğu “O ne?”, “Bu niye böyle?” gibi sorulara yanıt ver. Olayları sebep-sonuç ilişkisi içinde anlatırsan çocuğunun sözcük bilgisini arttırmak kadar merakını da gidermiş olursun. Mesela “Camdan sarkma.” demek yerine “Camdan sarkarsan aşağıya düşebilirsin.” demek gibi.
Çocuğun dil gelişimini desteklemek için dikkat edilecek noktalar
- Küçük çocuklar konuşma becerilerini televizyonla geliştiremezler. Çünkü televizyon onları dinlemez! Erken yaşta çok fazla televizyon izleyen çocuklarda dil gelişiminde gecikme görülür. Bebekler için kullanıma sunulan DVD’lerinde eğitsel bir yanı yok. Bebek kanallarının da bebek eğitimine katkısı yok. 2 yaşından önce çocuğuna TV ya da film izletmemelisin.
- Aslında çocuklarda konuşmayı teşvik etmek ve dil gelişimine katkıda bulunmak için benimsenecek ilk kural, çocukla her fırsatta konuşmak.
- Eşinle ya da arkadaşlarınla sohbet ederken çocuğun araya girip seninle konuşmak istiyorsa dinlemelisin.
- Kafa karıştırıcı çevre seslerini engellemek, çocuğun konuşmasını kolaylaştırır. TV’nin açık olduğu saatleri aza indir. İlgileneceği ses çıkaran bir oyuncak alabilirsin. Açık ve net konuşan yetişkinlerle vakit geçirmesini sağla.
- Sevdiği tekrarlamalı oyunlar ve şarkılar bul. Bir dakikalık odaklanma dönemleri hedefle. Zamanla bu süreyi arttır. Çocuğun etkinlikten sıkılırsa değiştir, başka bir oyun bul. Mesela burnunu, kulağını tutup bunların isimlerini söylesin. Eskiden beri en etkili dil gelişimini destekleyen oyunlardan biri.
- Duyguları tanımlamak, hem dil hem de duygusal gelişimi açısından çok faydalı. Kitaptaki kahramanların duygularını tanımlayabilirsiniz. Senin ve çocuğunun neler hissettiğinizi sözcüklere dökebilirsiniz.
- Çocuğunun konuşmasını olay haline getirme. Bolca dinle, konuş ve gelişimine tanık olmanın keyfini yaşa.
Dil gelişiminde ve konuşmada bozukluk varsa işi profesyoneline bırak:
Çocuklarda Dil ve Konuşma Terapisi Hakkında Merak Ettiğin Her Şey
Retorya Dil, Konuşma ve Gelişim Merkezi’nin kurucusu Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Çağdaş Karsan'la çocuklarda dil ve konuşma terapisine dair kapsamlı bir röportaj.
Çocuğunun dil gelişiminde ya da konuşmasında herhangi bir sorun varsa lütfen daha fazla geç kalma, harekete geç!
1. Dil ve konuşma terapisi nedir? Kekemelik, artikülasyon bozukluğu, gecikmiş dil, hızlı konuşma gibi tüm dil ve konuşma bozuklukları için fayda sağlar mı?
Dil ve konuşma terapisi, bireylerin dil ve konuşma performanslarını etkileyen tüm bozukluklara yönelik yapılan çalışmalardır. Burada dil ve konuşmayı birbirinden ayırmak gerekir.
Dil, konuşmanın içeriğini oluşturan ve ne söyleyeceğimizin bilgisini içeren zihinsel bileşendir. Konuşmaysa aktarılmak istenen içeriğin fiziksel dışavurumu yani motor olarak gerçekleşmesi sürecidir.
Kekemelik, artikülasyon bozuklukları ve hızlı bozuk konuşma gibi problemler konuşmayla ilgili problemlerken, afazi, özgül dil bozukluğu, dil gecikmesi gibi problemler dille ilgilidir. Dil ve konuşma terapisi süreci tüm bu bozukluklara yönelik yapılan müdahaleleri kapsar.
2. Konuşma terapisi nasıl yapılır? Hangi dil ve konuşma bozuklukları için nasıl bir yöntem uygulanıyor?
Konuşma terapisi öncelikle bireyin şikayetlerinin kökenini ve kapsamını tespit etmeye yönelik yapılan değerlendirme süreciyle başlar. Ardından geliştirilmesi gereken becerilere yönelik bireye ve terapistin becerilerine en uygun müdahale aracı seçilir ve uygulamaya konur. Her bozukluk için farklı müdahale araçları mevcuttur.
3. Bir anne çocuğunun dil ve konuşma terapisine gitmesi gerektiğini nasıl anlar/anlamalı?
Eğer çocuğunun dil ve konuşma becerilerinin yaşıtlarının gerisinde olduğunu düşünüyorsa zaman kaybetmeden bir terapiste başvurmak faydalı olacaktır. Bu noktada dil ve konuşma terapisi hemen terapi sürecine başlamamayı seçebilir.
Kendi değerlendirmesi sonucunda aileye süreci takip etmek ve çocuktaki dil gelişimini desteklemek üzere bazı faydalı bilgiler verip süreci indirekt olarak yönetmeyi de tercih edebilir. Bu nedenle anne için atılacak en doğru adım bir şüphe oluştuğunda bir dil ve konuşma terapistine danışmaktır.
4. Konuşma terapisi ne kadar sürer?
Bozukluktan bozukluğa ve kişiden kişiye terapi süresi bir hayli değişir. Tek seansta çözülebilecek dil ve konuşma sorunları olabileceği gibi aylar hatta yıllar boyu sürebilen konuşma terapisi süreçleri de mevcuttur.
5. Dil ve konuşma terapisinin çocuğun duygusal ve sosyal dünyası için faydaları neler?
İnsan çok karmaşık ve çok yönlü bir varlık olduğunda dil ve konuşma bozuklukları ne yazık ki zaman içerisinde farklı sosyal ve psikolojik sorunlara zemin hazırlayabilmektedir.
Beğenilme isteği, mükemmeliyetçilik, bir gruba ait olma arzusu vb. pek çok insani güdü, dil ve konuşma bozukluklarının olduğundan daha karmaşık bir soruna evrilebilmesine zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle bu problemlerin geç kalınmadan çözülmesi ya da kabullenilmesi çocuğun duygusal ve sosyal dünyası açısından büyük önem taşır.
6. Konuşma terapisi teknikleri her dil ve konuşma merkezinde farklılık mı gösteriyor? Konuşma egzersizleri ve metotları için farklı yaklaşımlar/ekoller var mı?
Hayır, böyle bir farklılık söz konusu değil; ancak daha önce de söz ettiğim gibi terapistin kendine ve danışana en uygun kanıt temelli yaklaşımı benimsemesi söz konusu.
Farklı metotlar benzer sorunların çözümü için elbette mevcut ve terapistin görevi bunlar arasından duruma en uygun olanı seçmek. Bunu yaparken de elbette üzerine bilimsel araştırmalar yapılarak etkili olduğu ispatlanmış olan yöntemler kulanılmalı.
7. Prompt tekniği nedir?
Prompt tekniği, pek çok dil ve konuşma probleminde kullanılabilen dokunsal ipuçlarına dayalı bir konuşma terapisi tekniğidir.
Sesletim bozukluklarından edinilmiş dil ve bozukluklarına kadar pek çok alanda kullanılabilmektedir. Bu tekniği kullanmak için PROMT Enstitüsü tarafından verilen kurslara katılarak sertifika almak gerekmektedir. Ülkemizde bu sertifikaya sahip pek çok terapist bulunmaktadır.
8. Sesletim terapisi nedir?
Sesletim terapisi, konuşma seslerinin hatalı üretimlerine yönelik olarak yapılan çalışmaları ifade eder. Küçük yaş grubu çocuklardan yetişkinlere kadar çok geniş bir yaş yelpazesinde uygulanabilmektedir.
9. Dil ve konuşma terapisi hangi yaşta çocuklar için uygun?
Dil ve konuşma terapisi uygulamaları için bir yaş alt sınırı yoktur. Terapistin uygun şekilde terapi çalışmalarını sürdürebileceği her yaştaki çocukla uygulanabilir. Küçük yaş çocuklarda terapiye yönelik hedefler sıklıkla oyun içerisine yerleştirilerek çalışılır.
10. Evde konuşma terapisi uygulanabilir mi?
Evet uygulanabilir. Özellikle yürüme yetisini kısmen ya da tamamiyle kaybetmiş olan hastalarda terapistler evde konuşma terapisi uygulamaları yapmaktadırlar.
11. Online konuşma terapisi hakkında ne düşünüyorsunuz? Ailelere önerir misiniz?
Konuşma terapistlerine erişimin olmadığı bölgelerde bu şekilde terapiler sürdürülebilmektedir. Ben bu konunun bir seçenek değil gereklilik olduğunu düşünüyorum. Çünkü her zaman için erişilebilirlik benim için birinci sıradadır.
12. Kendi deneyimlerinizden yola çıkarak cevaplarsanız, konuşma terapisine katılan çocukların ve ailelerinin yaşadığı en büyük zorluklar neler? Onlara ne önerirsiniz?
Problemi kabullenmek ve çözüme yönelik birlikte hareket etmek aileler için ciddi bir meydan okuma oluyor kanımca. Bazı aileler çocuklarına böyle bir problemi konduramayıp durumu inkar ediyorlar. Bazıları kabul ediyor fakat çözümü yalnızca konuşma terapistlerine bırakıp üstlerine düşen sorumluluğu yerine getirmekte zorlanıyorlar. Bazılarıysa bu yola çıkıyor ama kısa bir süre sonra vazgeçiyorlar.
Sebepler ve süreçler elbette çok değişken ama bu durumlar benim sıklıkla karşılaştığım durumlar. Sürecin sonuna kadar sabırla yürüyen aileler çok büyük oranda arzu edilen sonucu elde edebiliyor. Çocuklar içinse bu, okuldan ve okulda verilen ödevlerden çok da farklı değil. İstemedikleri ekstra bir sorumluluk yalnızca, tabii eğer konuşma terapisinden çok keyif almıyorlar ve terapistlerini sevmiyorlarsa. Bu noktada onları motive etmek, terapist ve ailenin eşgüdümlü çabasına düşüyor. Bu nedenle ailelerin sürece angaje olması çok önemli.
Çocuklarda Dil ve Konuşma Gelişimini Destekleyici Etkinlik Örnekleri
KABAK OYUNU
Kağıtta kabaklarınüzerindeki harfleri elinizdeki
doğru harfler ile eşleştirip, birlikte yüksek sesle söyleyip eşleştirmesini isteyebilirsiniz. Okul öncesi özellikle okula hazırlık döneminde çocuklar harf kazanımı için , ve doğru telaffuz için hem eğitici hem eğlenceli bir oyundur.
OYUN ŞABLONLARI
SES ZARLARI
Ses zarlarını çıktısını alıp yanlarda verilen talimatlara göre yapıştırıp, zar haline getirdikten sonra oynamaya başlayın.
her atışınızda denk gelen nesne veya hayvanın adını, taklidini yapmasını veya nasıl ses çıkardığını taklit etmesini isteyebilirisniz.
KARTLARDA YAZANI TEKRAR ET
Çocuklara resimleri göstererek bana burada ne anlatıyor anlatır mısın? diyerek anlatmasını isteyebiliriz. Yetişkin yardımı ile aşağıdaki kelimeleri tekrar edebiliriz.
HAYAL ET
Aşağıda verilen kartları çocuklarla paylaşıp üzerine sohbet edebilirisniz.
YUKARIDA ETKİNLİK ÖRNEKLERİ PAYLAŞILMIŞTIR.
AÇEV'İN DİL GELİŞİMİ İLE İLGİLİ YAZISINI OKUYABİLİRİSNİZ.
https://www.acevokuloncesi.org/dil-gelisimi/
Çocuklarla konuşurken dikkat edilecek noktalar şunlardır:
Çocukla konuşurken onun göz seviyesine inerek ve onunla göz kontağı kurarak
konuşulmalıdır.
Çocukla ismini kullanarak, gülümseyerek konuşulmalıdır.
Kullanılan kelimeler ve cümlelerle çocuğa model olacağından doğru kelimeleri
ve dil bilgisi kurallarına uygun cümle yapılarını kullanmaya özen
gösterilmelidir.
Normal ses tonu, jest ve mimikler kullanılarak konuşulmalıdır.
Çocuğa onun anlatmaya çalıştıklarını dinleyerek doğru model olunmalıdır.
Çocukla günlük yaşanılanlar, kendisinin veya diğer çocukların yaptığı işler
hakkında konuşulmalıdır. Gerekli görülen durumlarda ona açıklama
yapılmalıdır.
Çocuğun konuşması genişleterek konuşulmalıdır.
Çocuğun dil gelişimini desteklemek için dikkat edilecek noktalar şunlardır:
Çocuğa yaşına ve ilgisine uygun kitap okunabilir.
TV izlerken onunla konuşarak konuyu anlaması sağlanabilir.
Beraber şarkı, şiir, tekerlemeler söylenebilir.
Çocuğa hikâye ve masal anlatılabilir.
Çocuktan yaşına uygun olarak hikâye ve masal anlatması istenebilir.
Her fırsatta onunla sohbet edilmelidir (Yemek yerken bütün aile bireyleri bir
araya geldiğinde konuşma fırsatı yakalayabilir.).
Sohbet ederken kelime haznesini geliştirecek şekilde konuşulabilir (Havanın
durumu hakkında konuşulabilir ve ona farklı hava koşullarından bahsedebilir;
yağmurlu, bulutlu, güneşli, rüzgârlı, kar yağışlı, soğuk, sıcak gibi...).Böylece
sohbet konusuyla ilgili birçok kelimeyi öğrenmesini sağlanabilir.
Oyun oynarken ve resim yaparken onunla konuşmak, onun hem dil gelişimi
hem de zihinsel gelişimi için çok önemlidir. Ayrıca onunla konuşurken de
yaratıcılığının gelişmesi sağlanabilir.
Onunla konuşurken cevap vermesi için fırsat ve yeterli süre verilebilir.
Çocuğun cümlesini tamamlamasına izin verilmeli ve onun cümlesini
tamamlamaktan kaçınılmalıdır.
Eğer ses kayıt cihazınız varsa çocuğun söylediği şarkı ya da anlattığı hikâye
kaydedilebilir.
Alışverişe beraber gidilebilir ve orada onun ilgisini çeken şeyler hakkında
konuşulabilir.
Çocukla konuşurken ses benzerlikleri hakkında bilgi verilebilir.
Beraber fotoğraf albümlerine bakıp, fotoğraftaki kişiler, yer ve olanlar hakkında
konuşulabilir. Bu tip bir etkinlik onun dil gelişiminin yanı sıra zihinsel
(özellikle hafıza) gelişimine de yararlı olur.
Yatağına yatmadan önce onunla gün hakkında konuşabilir, ardından ona hikâye
anlatabilir.
Etkinlikler;
0-6 ay arası
Bebeğin konuşma çabasını destelemek için onunla bol bol konuşabilir ve onu
dinleyebilirsiniz.
Çeşitli sesler çıkararak bebekle konuşabilirsiniz. Ardından bebeğin çıkardığı
sesleri taklit edebilir, bebeği yeni sesler çıkarması için destekleyebilirsiniz.
Bebekle bulunduğunuz mekânda onun görebileceği veya ilgisini çeken nesneleri
tanıtarak onlar hakkında konuşabilirsiniz.
Şarkı ya da ninni söylerken onun yüz mimiklerini taklit edebilirsiniz.
"Ce" oyunları gibi oyunları oynayarak karşılıklı iletişimi geliştirebilirsiniz.
İsmini söylediğinizde size bakmasını teşvik edebilirsiniz.
İletişim çabasıyla çıkardığı bütün sesler için olumlu ifadeler kullanabilirsiniz
("Ne güzel gülüyorsun!" gibi).
Bebeğe değişik mesafelerden teypten müzik dinletebilirsiniz. Odanın farklı
yerlerinden davul, zil, çıngırak, tahta ya da metal kaşık vb. kullanarak sesler
çıkararak bebeğin tepki vermesini sağlayabilirsiniz.
6-12 ay arası
Bebeğe birbirine vurduğu zaman ses çıkarabileceği materyaller, buruşturduğu
zaman ses çıkaran renkli kâğıtlar, naylon gibi malzemeler vererek oynaması için
teşvik edilebilirsiniz.
Bebekle konuşurken bebeksi konuşmalar ve yanlış telaffuzlar yapmadan, onunla
doğal, basit, yavaş, anlaşılır ve kısa tümcelerle konuşabilirsiniz.
Seslerin farkına vardıkça (örneğin telefon çaldığında) ne olduğunu
anlatabilirsiniz. Çıkardığı seslerin doğru telaffuzlarını tekrarlayabilirsiniz.
Bebeğin sözcük ile nesne ilişkisini anlaması için kelimeleri uygun zamanlarda
söyleyebilirsiniz. Örneğin dedesini görünce “dede” derseniz duyduğu veya
gördüğü nesnelerin ilişkisini daha kolay anlayabilir.
Bebekle konuşurken konuşmasını beden dilinizle ifade edebilirsiniz. Jest,
mimik ve hareketlerle çocuğun daha kolay anlamasını sağlayabilirsiniz. Bir
nesnenin ismini söylerken ona doğru bakabilir veya el ile işaret ederek nesneyi
gösterebilirsiniz.
Ne söylediğinizi anlaması için ona zaman tanıyabilirsiniz.
İsimleri, olayları, günlük etkinlikleri tanımlamak için aynı ifadeleri
kullanabilirsiniz. "Ayşe'nin banyosu", "uyku zamanı", “banyo zamanı”, “şimdi
yemek zamanı” gibi.
Parmak oyunları oynayabilirsiniz.
Kitaplarla tanıştırıp kitapta bulunan, basit ve günlük yaşantısında çok
karşılaştığı nesneleri isimlendirebilirsiniz.
12-18 ay arası
Çocukla iletişiminizde basit ve kısa tümceler kullanabilirsiniz.
Doğal bir formda, ancak yavaş, anlaşılır ve açık konuşabilirsiniz.
Çocuğun sözcük kazanımı için tercihli sözcüklerle soru yönelterek model
olabilirsiniz. Örneğin elma ya da muz ister misin? gibi.
Oynayabileceği bazı oyuncakları sağlayabilirsiniz. Örneğin oyuncak bir telefon,
konuşma taklitleri yapabileceği en iyi oyuncaktır.
26
18-24 ay arası
Yaptığınız etkinlikleri ve ne olduğunu anlatarak tanımlayabilirsiniz.
Birlikte bazı günlük etkinlikler yapabilir, böylece konuşacak çok şey
oluşturabilirsiniz.
Çocuğun oyun içinde gerçek nesnelerle oynamasını teşvik edebilirsiniz.
Örneğin, gerçek yiyeceklerin kullanıldığı bir çay partisi gibi.
Resimli olay ya da nesne kartlarıyla grup oyunları oynayabilir, bulmacalar
çözebilirsiniz.
Mümkün olduğunca sık sık kitap okuyabilirsiniz. İsim ve objeleri tekrar
edebilirsiniz. Resimli bez kitapları kendi kendine tutmasını, karıştırmasını
sağlayabilir; tanıdık objeleri gösterip, isimlerini söyleyebilirsiniz. Çocuktan
tekrarlamasını isteyebilirsiniz.
Geçmişten, günümüzden ve gelecekten söz edebilirsiniz (Bugün ne yaptınız?
Yarın dede gelecek gibi).
Eğer çocuğun çıkarabildiği bir ses varsa (örneğin baa), bu sesle başlayan ve
çevresinde bulunan nesneleri öncelikle sözcük dağarcığına kazandırmayı
hedefleyebilirsiniz. Örneğin bardak gibi. Bu sözcüğü basit tümcelerde ve
duruma uygun ifadelerin içinde kullanabilirsiniz.
Hedeflediğiniz ve çıkarabildiği sese ilişkin sözcük kartları oluşturabilirsiniz. Bu
kartlarla evin içinde çeşitli oyun ortamları hazırlayabilirsiniz. Karttaki sözcüğü
göstererek ismini söyleyebilirsiniz. Sözcüğün nasıl söylendiğini duymasına
yardımcı olabilirsiniz. Bazen ona da sorarak isimlendirmesini isteyebilirsiniz.
Her ne şekilde isimlendirme yaparsa yapsın, doğru kabul edip, tekrar geri iletim
sağlayabilirsiniz (Örneğin Evet bu bir "bardak". Daha sonra /b/ sesiyle başlayan
diğer karta geçebilirsiniz. Kendi gelişim süreci içinde yalnızca onu
desteklemeyi hedefleyebilirsiniz.).
İyelik zamirini öğretebilirsiniz (“Bu benim arabam, bu senin araban” gibi).
2-3 yaş
Çocuğa yer bildiren sözcükleri öğretebileceğiniz oyunlar oynayabilirsiniz.
Örneğin "topu kutunun 'içine' koymak" ya da "masanın 'üstünden' atmak" gibi.
Çocuğa 10'a kadar saymasını öğretebilir ve sayma oyunları oynayabilirsiniz.
Yazmayı taklit edebilmesi için boya kalemleri ve kâğıt temin edebilirsiniz.
Diğer çocuklarla oyun oynayarak iletişim sağlayabilmesi için fırsatlar
yaratabilirsiniz.
Daha uzun ve karmaşık hikâyeler okuyabilir, masallar anlatabilirsiniz.
Kitap içinde bulunan eylemleri tanımlayarak onları kısa cümlelerle
anlatabilirsiniz. Anlattığınız cümlelerle ilgili her olaya ilişkin hemen soru
yöneltebilirsiniz. Her ne cevap verirse versin, tekrar sorunuzun yanıtını bir de
sizden duyması ona uygun konuşma modeli olmanız açısından etkilidir.
Örneğin "Evet, çocuk ayakkabısını giyiyormuş." gibi.
Çocuğun konuşmasına fırsat tanıyarak konuşmalarını dikkatle dinleyebilirsiniz.
Çocuğun konuşmalarında o, bu, ben gibi zamirleri kullanıp kullanmadığını
izleyebilir; bunları kullanması için çocuğa sorular yöneltebilirsiniz.
Birlikte gittiğiniz kitapçıdan çocuğun, kitabı kendi başına seçmesine izin
verebilirsiniz.
4-5 yaş
Çocukla konuşurken tam ve düzgün cümleler kurabilirsiniz. Nesneler üzerinde
konuşurken “bu”, “o” yerine, nesnenin ismini söyleyebilirsiniz. Örneğin “onu
bana ver” yerine “Kalemi ver.” gibi.
Çocuğun sorularını sabırla yanıtlayabilirsiniz. Kuru yaprakların üzerinde
yürürken, balık tutarken, evde otururken hep konuşabilir, sorularını
yanıtlayabilirsiniz. Çocuğa zenginleştirilmiş yakın çevre imkânı tiyatro, sinema,
müze, konser, maç gibi farklı etkinlikler sunabilirsiniz.
Büyük- küçük, sert- yumuşak gibi zıtlıklar içeren oyunlar oynayabilirsiniz.
Konuşmalarınıza zamana ilişkin kavramlar katabilirsiniz (bugün, yarın, daha
sonra, gelecek hafta gibi).
Çocuğa olaylara ilişkin hisleri ve duyguları hakkında konuşma fırsatı
tanıyabilirsiniz.
Kendinize ait sözcük oyunları, tekerlemeler, hikâyeler yaratabilirsiniz.
Sözcük bulma oyunları oynayabilirsiniz.
Çocuğun sorularını bıkmadan cevap verebilir, olayları sebep-sonuç ilişkisi
içinde anlatarak çocuğun sözcük bilgisinin artmasına, merakının tatmin
olmasına hem de olayları birbirine bağlamasına yardım edebilirsiniz.
Dil ötesi becerilere ilişkin oyunlar üretebilirsiniz ( örneğin bir sözcüğün hangi
sesle başladığının ya da bir sesle başlayan sözcüğün bulunması gibi fonolojik
farkında olmaya ilişkin etkinlikler).
6 yaş
Çocuğa resimli kitaplar verebilirsiniz. Resimdeki konular hakkında neler
düşündüğünü açıklaması için cesaretlendirebilirsiniz.
Çocuk giyinirken onunla giysilerin renkleri, nelerden yapıldığı üzerine sohbet
edebilirsiniz (ipek gömlek, yün çorap gibi). Aynı durum ev eşyaları ve diğer
nesneler için de uygulanabilir (tahta kaşık, cam bardak, mermer merdiven vb.).
Böylece çocuğun kelime hazinesinin gelişimine yardım edebilirsiniz.
Çocuğa bol bol öyküler okuyabilirsiniz. Bunlarla ilgili sorular sorarak çocuğun
okunan parçayı anlatmasını sağlayabilirsiniz. Kelime hazinesini ve dil becerisini
geliştirebilirsiniz; bu kitapların çocukların gelişimleri doğrultusunda seçilmesi
önemlidir.
Kâğıt torbaların üzerine bir yüz çizerek göz ve ağız yerlerine düğme veya
kumaş yapıştırarak köşelerini iple bağlayarak kulak yapabilirsiniz. Bunu
çocuğun eline geçirip bileğinden iple bağlayarak el kuklaları ile değişik rollere
bürünerek hikâyeler oluşturmalarına rehberlik yapabilirsiniz.
Çocukla birlikte hazırlayacağınız kukla sahnesi, el ve parmak kuklaları ile
duygu, düşünce ve isteklerini yansıtabileceği bir oyun ortamı hazırlayabilirsiniz.
Duygu ve düşüncelerini ifade etmesine, kelime dağarcığının artmasına rehberlik
yapabilirsiniz.
Günlük yaşantınız üzerine kurduğunuz öyküleri anlatırken öyküdeki bir
çocuğun adının yerine sınıftaki bir çocuğun adını kullanmanız yerinde olur.
Neşeli ve komik olayları anlatan öyküler çocukları mutlu eder. Bazen de
çocukların da benzer öyküler anlatmasını isteyebilirsiniz. Böylece çocukların
duygu, düşünce, olayları anlama ve ifade etme yeteneğinin gelişimine yardımcı
olabilirsiniz. Yeni sözcükler, anlamlı, uzun ve akıcı cümleler, iki ayrı fikri bir
cümlede birleştirerek ifade etme becerisini geliştirir.
Çocuğun beraber yaşadığınız ve onun yaşadığı günlük olayları bir spikermiş
gibi size haber olarak anlatmasını isteyebilirsiniz. Bunun için bir masanın
üstüne iki tarafı açık bırakılmış bir koliyi TV gibi yerleştirebilirsiniz. Kolinin
eni kalın olmamalı ve arkasından görünen duvar ışık almamalı ve koyu bir fon
oluşturmasına dikkat edilmelidir. Çocuk bu kolinin içine koltuk altlarına kadar
portresi gözükecek biçimde girerek anlatmak istediklerini TV spikeri gibi
anlatması sağlanmalıdır. Türkçeyi dil bilgisi kurallarına uygun kullanmasına,
kurduğu cümlelerde ögeleri doğru yerleştirmesine, Türkçedeki ekleri, takıları
yerli yerinde kullanmasına rehberlik edilebilir.
Ninniler, şarkılar ve şiirler ilgi çekicidir. Çocuğa şiirler ve şarkılar söylenebilir.
Daha sonra sevdikleri şiirlerin ve şarkıların üzerine eklemeler yapılabilir.
Bunları söylerken çocuklardan ardından gelen tanıdık sözcükleri tahmin
etmeleri istenebilir. Bu türden kitaplar alarak çocuklarla son sözcüğü tahmin
etme oyunları oynayabilirsiniz...
UNUTMAYIN: ÇOCUKLAR ANLAŞILDIĞINI ANLAMAK İSTER :)
instgaram:@burcin_ogretmenle_ogreniyorum